BM'den Suriye geçiş süreci mesajı: Guterres'ten açıklama

BM'den Esed rejiminin çöküşünün yıl dönümünde geçiş süreci değerlendirmesi

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suriye'de Esed yönetiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yayımladı. Guterres, Suriye'nin onlarca yıl süren baskı rejiminden çıkışının ardından başlayan Suriye geçiş sürecinin tarihi bir fırsat sunduğunu belirtti.

'Onlarca yıllık baskı rejimi sona erdi'

Guterres, açıklamasında Esed yönetiminin çöküşünün sadece siyasi bir değişim değil, aynı zamanda uzun yıllar süren baskı düzeninin sonu anlamına geldiğini vurguladı. Suriye halkının yaşadığı ağır koşullara rağmen umutlarını korumasını 'dünya için ilham verici' olarak nitelendirdi.

Genel Sekreter, Suriyelilerin dayanıklılığının, geçiş döneminin başarıyla tamamlanabileceğine dair en güçlü işaret olduğunu belirtirken 'halkın kararlılığı sayesinde anlamlı dönüşümün mümkün olduğunu' ifade etti.

'Kapsayıcı bir ulusun inşası mümkün'

Guterres'e göre Suriye geçiş süreci, yıllardır bölünmüş olan toplumsal yapının yeniden kurulması açısından önemli bir fırsat sunuyor. Bu sürecin; etnik kökeni, dini, cinsiyeti ya da siyasi düşüncesi ne olursa olsun tüm Suriyelilerin güven içinde yaşayabileceği yeni bir ulus yaratma potansiyeline sahip olduğu vurgulandı.

Genel Sekreter, BM'nin bu sürece teknik, siyasi ve insani düzeyde destek vermeye devam edeceğini, geçiş yönetiminin güçlendirilmesinin ülkenin geleceği açısından kritik olduğunu kaydetti.

Uluslararası topluma çağrı: Sürece destek verin

Guterres, geçiş döneminin halen ciddi zorluklar barındırdığına dikkat çekerek bunların 'aşılabilir nitelikte' olduğunu belirtti. Geçiş dönemi adalet mekanizmalarının kurulması, sivil katılımın genişletilmesi ve hesap verebilir kurumların inşa edilmesinin yeni Suriye'nin temel taşlarını oluşturacağı düşüncesini dile getirdi.

Açıklamasının sonunda uluslararası kamuoyuna seslenen Guterres, Suriye geçiş sürecinin tamamen 'Suriyelilerin liderliğinde ve Suriyelilere ait' şekilde yürütülmesi gerektiğini, bu nedenle tüm ülkelerin kararlı biçimde süreci desteklemesi gerektiğini ifade etti.