CHP Grup Başkanvekili Günaydın, İBB soruşturmasında gazetecilere ifade çağrısını eleştirdi

Günaydın, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, soruşturma kapsamında Soner Yalçın, Yavuz Oğhan, Şaban Sevinç, Batuhan Çolak, Ruşen Çakır ve Aslı Aydıntaşbaş'ın ifadeye çağrılmasını eleştirdi. Şüphelilerin üzerlerine atılı 'yalan bilgiyi alenen yayma' ve 'suç örgütüne yardım etme' suçlarından savunmalarının alınmak istendiğini aktaran Günaydın, şunları söyledi:

'Bir gözaltı işlemi vardır, bir de davet usulü ile ifadeye çağırma vardır. Sabahın köründe evini basıp, polis eşliğinde ifadeye kimseyi davet edemezsiniz. Bunun adı gözaltıdır. Dolayısıyla böyle hibrit, ara, melez formüllerle bir meseleyi örtmeye çalışmayın.'

'Kesinleşmiş Mahkeme Kararı Olmadan Suçlamada Bulunulamaz'
Günaydın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının açıklamasında yer alan 'İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütüne yönelik yürütülmekte olan soruşturma kapsamında' ifadesine dikkat çekerek, kesinleşmiş mahkeme kararı olmadan 'İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü' denilemeyeceğini savundu.

Hakim ve Savcıların Görev ve Gelir Düzenlemeleri Eleştirildi

Hakim ve savcıların resmi ya da özel başka görevler alamayacağını ve gelir getirici faaliyetlerde bulunamayacağını hatırlatan Günaydın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in Adalet Bakan Yardımcılığı ve ardından Başsavcılık görevlerinde, Lüksemburg'daki Eti Maden Anonim Şirketi'nden yönetim kurulu üyesi olarak ücret aldığını ileri sürdü.

Günaydın, Anayasa'nın 140'ıncı maddesine göre adalet hizmetindeki idari görevlerde çalışan hakim ve savcıların, hakimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tabi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

'Hakim ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) derhal bir inceleme ve soruşturma başlatması ve gereğini yapması gerekmektedir. Biz bunu hem bekliyoruz hem de an be an takip edeceğimizi kamuoyu önünde duyuruyoruz.'

Mahkeme Kararlarına Tepki

Günaydın ayrıca, Anayasa Mahkemesinin Gezi Parkı davası hükümlüsü Tayfun Kahraman hakkında 'hakkaniyete uygun yargılanma hakkı'nın ihlal edildiğine karar verdiğini ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu kararı tanımadığını iddia ederek eleştirilerini sürdürdü.

Kaynak:AA