H-1B Vizesinde Yeni Dönem: Trump Yönetiminden Sıkı Denetim Kararı

Amerika Birleşik Devletleri yönetimi, teknoloji sektörü başta olmak üzere nitelikli iş gücünü yakından ilgilendiren H-1B vizesi başvurularında denetim süreçlerini önemli ölçüde sıkılaştırma kararı aldı. Dışişleri Bakanlığı tarafından tüm diplomatik misyonlara gönderilen yeni talimata göre, vize başvurusu yapan adayların geçmiş iş tecrübeleri ve sosyal medya aktiviteleri, 'ifade özgürlüğü' ve 'sansür' kriterleri çerçevesinde mercek altına alınacak.

Yeni düzenleme, özellikle teknoloji devlerinde çalışmak üzere ABD'ye gitmeyi planlayan binlerce profesyoneli doğrudan etkileyecek. Yönetim, vize süreçlerinde artık sadece teknik yeterliliğe değil, adayların geçmişte yer aldıkları projelerin niteliğine de odaklanacak. Bu hamle, ülkenin göçmenlik politikalarında 'ideolojik uyum' ve 'ulusal değerlerin korunması' başlıklarının daha fazla ön plana çıktığının bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

LinkedIn Profilleri ve Geçmiş İş Deneyimleri İncelenecek

Konsolosluk yetkililerine gönderilen detaylı talimatta, vize memurlarından adayların LinkedIn profillerini ve özgeçmişlerini titizlikle incelemeleri istendi. Özellikle 'yanlış bilgi', 'dezenformasyon', 'içerik moderasyonu', 'doğruluk kontrolü' (fact-checking) ve 'çevrimiçi güvenlik' alanlarında iş deneyimi bulunan adaylar, ek güvenlik taramalarına tabi tutulacak.

Yönetim, bu alanlarda çalışan bazı kişilerin, ABD Anayasası ile güvence altına alınan ifade özgürlüğüne aykırı faaliyetlerde bulunmuş olabileceği endişesini taşıyor. Eğer bir adayın, geçmişte koruma altındaki bir ifadeyi sansürlediğine veya sansürlenmesine yardımcı olduğuna dair kanıt bulunursa, vize başvurusu 'uygunsuzluk' gerekçesiyle reddedilebilecek. Bu kuralın sadece başvuru sahibini değil, onunla birlikte seyahat edecek aile bireylerini de kapsayacağı belirtiliyor.

Sosyal Medya Hesapları 'Herkese Açık' Olmak Zorunda

Getirilen yeni kurallar zincirinin en dikkat çekici maddelerinden biri de sosyal medya gizlilik ayarlarıyla ilgili. Denetimlerin daha sağlıklı yapılabilmesi amacıyla, H-1B adayları ve onlara bağlı vize başvurusu yapan kişilerin (H-4), sosyal medya profillerini 'herkese açık' konuma getirmeleri talep ediliyor.

Bu adım, vize memurlarını adayların dijital ayak izlerini daha derinlemesine analiz etmeleri için yetkilendiriyor. Geçmişte yapılan paylaşımların, beğenilerin ve etkileşimlerin, kişinin ABD'nin 'temel değerlerine' bakış açısını yansıttığı düşünülüyor. Uzmanlar, bu durumun özellikle sosyal medyada aktif olan profesyoneller için vize reddi riskini artırabileceğine dikkat çekiyor.

Teknoloji Şirketleri İçin Zorlu Süreç Başlıyor

ABD'deki teknoloji ekosistemi, büyük ölçüde Hindistan ve Çin gibi ülkelerden gelen yetenekli mühendislere dayanıyor. H-1B vizeleri, Silikon Vadisi şirketlerinin küresel rekabette öne geçmesini sağlayan en önemli araçlardan biri olarak görülüyor. Ancak getirilen bu yeni 'ideolojik' filtreleme süreci, şirketlerin işe alım planlarını sekteye uğratabilir.

Özellikle sosyal medya platformlarında, finansal hizmetlerde veya veri güvenliği şirketlerinde çalışmış olan adaylar, artık 'riskli grup' olarak değerlendirilebilir. Bu durum, şirketlerin vize sponsorluğu süreçlerinde daha seçici davranmasına veya alternatif iş gücü havuzlarına yönelmesine neden olabilir. Yeni dönemde, teknik becerilerin yanı sıra adayın 'ifade özgürlüğü sicili' de işe alım kriterlerinden biri haline gelebilir.