İsrail Destekli Çetelerin Öldürdüğü Filistinli Gazeteci Salih el-Caferavi Unutulmadı

İsrail Destekli Çetelerin Öldürdüğü Filistinli Gazeteci Salih el-Caferavi Unutulmadı

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki işgali sırasında, Filistinli gazeteci Salih el-Caferavi'nin ölümüne neden olan çeteler, İsveç'in başkenti Stockholm'de düzenlenen bir etkinlikle protesto edildi. Stockholm'deki Odenplan Meydanı'nda bir araya gelen eylemciler, hem Caferavi'yi andı hem de İsrail'in Filistin halkına yönelik uygulamalarını kınadı.

Protestoya Yoğun Uluslararası Katılım

Birçok sivil toplum kuruluşunun öncülüğünde gerçekleşen etkinlik, dünya genelinden aktivistleri, gazetecileri ve insan hakları savunucularını bir araya getirdi. Eylemciler, ellerinde "Soykırımı durdurun! Sessizlik öldürüyor" ve "Gazze'de soykırım var, susmayacağız" yazılı pankartlar taşıdı. Bu tür sembolik gösteriler, uluslararası dikkati Filistin davasına çekmeyi hedefliyor.

Filistinli Gazetecilere Destek Mesajları

Katılımcılar arasında yer alan İsveçli aktivist Eva Myrdal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail ile Hamas arasında yapılan ateşkes anlaşmasının yalnızca geçici bir çözüm sunduğuna işaret etti. "Barış henüz gelmedi çünkü Filistinlilerin kendi devletlerini kurma hakkı hala sağlanmadı," sözleriyle durumun ciddiyetine vurgu yaptı. Ayrıca, İsrail'in Filistin halkına yaptığı soykırımın uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğini belirterek etkinliğe katılan diğer eylemcilere destek verdi.

Unutulmayan Bir Miras

Gazze’de cesaretle görev yaparken hayatını kaybeden Caferavi'nin mirası, meslektaşları ve Filistin halkı için yaşamaya devam ediyor. Gazeteci, Gazze'nin güneyindeki Sabra Mahallesi'nde yaşanan yıkımları dünyaya duyurma çabası sırasında katledilmişti. Katıldığı bu misyon, sadece Filistin'deki gazetecilerin değil, tüm gerçeklerin ortaya çıkarılması için çalışan basın mensuplarının ortak mücadelesini simgeliyor.

Uluslararası Baskının Artması Bekleniyor

Gazze'deki durum, uluslararası arenada giderek daha fazla yankı buluyor. Avrupa'daki çeşitli organizasyonlar ve sivil toplum temsilcileri, İsrail'in eylemlerine karşı daha fazla yaptırım uygulanması çağrısını yineledi. Bu tür baskıların, gelecekte daha barışçıl bir çözüm için zemin hazırlayabileceği öngörülüyor.