Marmara Denizi'nin Gizli Kahramanı Pinalar

Marmara Denizi'nin Gizli Kahramanı Pinalar

Marmara Denizi, son yıllarda yaşanan müsilaj kriziyle mücadele ediyor ve bu alanda yürütülen projeler umut verici gelişmeler sunuyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi'nin PİNA-İZ projesi, pinaları yakın takibe alarak deniz ekosisteminin iyileşmesine katkıda bulunuyor.

Pinaların Ekosistemdeki Önemi

Pinalar, Akdeniz Havzası'na özgü bir midye türü olarak bilinir. 120 santimetreye kadar büyüyebilen ve 50 yıl kadar yaşayabilen bu canlılar, saatte 6 litre deniz suyunu filtreleyerek doğal bir arıtma sağlar. Bu nedenle denizlerin doğal filtresi olarak adlandırılırlar.

PİNA-İZ Projesi'nin Hedefleri

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilen proje, Marmara Denizi'ndeki pinaları korumayı ve ekosistemi iyileştirmeyi hedefliyor. Prof. Dr. Mustafa Sarı liderliğinde yapılan çalışmalarda, Cebelitarık'tan Çanakkale Boğazı'na kadar pinaların durumu inceleniyor.

Yeni Nesil Pinalar Yolda

Proje kapsamında kurulan izleme istasyonunda dört yeni yavru pina bulundu. Bu yavrulardan biri, umut simgesi olarak "Umut Pina" adıyla anılıyor ve büyüme süreçleri dikkatle izleniyor. Bu izleme çalışmalarıyla, pinaların doğal büyüme süreçleri şeffaf biçimde takip ediliyor.

Pinaların Gelecekteki Rolü

Pinaların çoğalması, Marmara Denizi'nin temiz kalmasında kritik rol oynuyor. Ancak Marmara Denizi'ne gelen atıkların yeterince arıtılmaması, bu süreci zorlaştırıyor. Prof. Dr. Sarı, su kirliliğini en aza indirmek ve ekosistemi korumak için daha fazla önlem alınmasının gerekliliğine vurgu yapıyor.

Projenin başarıya ulaşması, Marmara Denizi'nin geleceği için büyük bir umut taşıyor. Denize atık suyun arıtılmadan bırakılmaması ve pinaların korunmasını sağlamak, bu güzel denizin sürdürülebilirliğini garanti altına alacaktır.

Müsilaj Tehlikesi ve Pinaların Savunması

Müsilaj, özellikle genç ve küçük pinalar için büyük bir tehdit oluşturuyor. Kapakları yeterince gelişmeyen bu yavrular, müsilaj sebebiyle kolay hedef haline geliyor. Bu durum, pinaların korunması gerektiğini ve müsilajın etkilerinin minimize edilmesi için çalışmaların sürdürülmesi gerektiğini gösteriyor.