Avustralya Başbakan Yardımcısı Marles: Çin'in askeri kapasite artışına karşılık verilmesi gerekiyor

Marles, '2025 Hint-Pasifik Uluslararası Denizcilik Fuarı'ndaki konuşmasında, Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Hint-Pasifik'te küresel düzene dayalı yapının baskı altında olduğunu ifade etti. Bu durumun, denizcilik güvenliği ve deniz hukukuna ilişkin düzenlemelere doğrudan yansıdığını belirtti.

Avustralya ekonomisinin giderek daha büyük bir kısmının deniz ticaretine dayandığını vurgulayan Marles, açık deniz yollarının ve seyrüsefer özgürlüğünün ulusal çıkarların merkezinde yer aldığını dile getirdi.

Marles, Avustralya donanmasının Güney ve Doğu Çin Denizi gibi bölgelerde kurallara dayalı düzeni koruma görevi bulunduğunu, bunun ise giderek daha riskli hale geldiğini kaydetti.

Marles, şunları söyledi:

'Bugün dünyada en büyük askeri kapasite artışı Çin'de yaşanıyor. Bu artışın herhangi bir stratejik güvence olmadan gerçekleşmesi, yalnızca bölgesel değil, küresel güvenlik açısından da ciddi sonuçlar doğurabilir.Avustralya ve pek çok ülke için bu duruma karşılık verilmesi kaçınılmaz hale geliyor. Bu nedenle, ülkemizin savunma kabiliyetlerinin türünü ve kapsamını yeniden değerlendirmemiz gerekiyor.'

Güney Çin Denizi'nde Çin-Avustralya gerilimi tırmanıyor

20 Ekim'de Çin ordusu, Avustralya Kraliyet Hava Kuvvetlerine ait 'P-8A Poseidon' tipi deniz devriye uçağının, Çin'in 'Şişa Adaları' olarak adlandırdığı bölgede 'Çin hava sahasına yasa dışı girdiğini' öne sürmüştü.

Açıklamada, Çin kuvvetlerinin uçağı takip ettiği ve bölgeden uzaklaştırmak için karşı tedbirler uyguladığı bildirilmişti. Pekin yönetimi, Avustralya'nın eylemlerinin Çin'in egemenliğini ihlal ettiğini savunmuştu.

Buna karşılık Avustralya Savunma Bakanlığı, Çin'e ait Su-35 savaş uçağının, bölgede keşif görevi yapan Avustralya devriye uçağına tehlikeli şekilde yaklaştığını ve işaret fişeği ateşlediğini duyurmuştu.

Güney Çin Denizi anlaşmazlığı

Güney Çin Denizi, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana bölge ülkeleri arasındaki egemenlik ihtilaflarının merkezinde yer alıyor.

Çin, ilk kez 1947'de yayımladığı haritayla denizin yüzde 80'i üzerinde egemenlik iddiasında bulunmuştu. Bölgedeki Filipinler, Vietnam, Brunei ve Malezya da deniz alanı ve kaynaklar üzerinde hak iddia ediyor.

ABD ve Avustralya gibi bölge dışı ülkeler ise Çin'in bu taleplerine karşı çıkarak, seyrüsefer ve uçuş serbestisinin korunması gerektiğini savunuyor.

Lahey'deki Daimi Tahkim Mahkemesi, 2016'da Filipinler'in başvurusu üzerine, Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki tek taraflı egemenlik iddialarının uluslararası hukuka aykırı olduğuna hükmetmişti.