Ego Searching ve Ego Surfing: İnternette Kendini Bulma Trendi

Günümüzde, çevrim içi kimliğimiz kadar çevrim içi izimiz de ön plana çıkıyor. Kendi adımızı, kullanıcı adımızı ya da takma adımızı arama pratiği yakın zamanda 'ego searching' ya da 'ego surfing' olarak adlandırılan hem bireysel merak, hem profesyonel itibar kontrolü, hem de mahremiyet kaygısıyla ilişkilendiriliyor. Terim olarak egosurfing, 'kendi adını arama' eylemini kapsıyor.

Bir araştırmaya göre, 2009 yılında internet kullanıcılarının yaklaşık yüzde 50'si adını aramış durumda. Bu oran 2006'ya göre ciddi bir artış gösteriyor. İnternetin sunduğu şeffaflık ve erişilebilirlik, aynı zamanda kişinin kendi 'çevrim içi portresini' kendi eline almaya yönelmesine neden oluyor.

Ego Surfing Nedir? Motivasyonları ve Akademik Veriler

Ego surfing, arama motorlarını, sosyal medya platformlarını kullanarak kendi adınıza, kullanıcı adınıza, kimliğinize dair içerikleri, yorumları, görselleri bulmayı içeriyor. Motivasyonlar arasında şunlar öne çıkıyor:

• Profesyonel dünyada teknoloji odaklı işler veya serbest çalışma durumlarında, insanlar işverenlerin ya da iş ortaklarının kendileri hakkında ne bulduğunu bilmek istiyor.
• Daha yaygın olarak, yalnızca merak ya da 'ben internette nasıl görünüyorum?' sorusu üzerinden hareket ediliyor. Wesley Corbin'in 2007 tarihli araştırmasına göre, kullanıcıların çoğu sadece bir-iki kez yapmış durumda.
• Ayrıca, kişisel marka yönetimi ya da itibar kontrolü bağlamında da bu eylem önem kazanıyor: yanlış bilgiler, eski fotoğraflar, kamuya açık hale gelmiş içerikler kişi için risk teşkil edebiliyor.

Bu davranış, kademe kademe 'dijital ayak izimizi izleme' eylemine dönüşüyor; kendi adınızı, kullanıcı adınızı, e-posta adresinizi aramak bir tür öz-tarama ve kontrol mekanizması haline geliyor.

Riskler, Bilinçli Kullanım ve Öneriler

Ego surfing dış görünüşte masum bir merak gibi görünse de bazı riskleri de içeriyor:

• Bulunan içerikler doğrulanmamış ya da yanlış olabilir. Bu durumda kişi yanlış izlenimler altında kalabilir.
• Kendi adını arama eylemi kişisel endişeleri ya da kontrol hissini artırabilir ve zamanla internet bağımlılığı gibi sorunlara kapı aralayabilir.
• Özellikle iş başvurularında, çevrim içi geçmişte bulunan olumsuz içerikler kişinin aleyhine sonuçlar doğurabilir.

Akademik literatürde aynı zamanda 'ego-centric ağlar' ve sosyal medya üzerinden nasıl iz Bloğu oluştuğu da inceleniyor. Bu ağlar, kişinin kendini merkeze aldığı çevrim içi ortamlarla yakından bağlantılıdır.

Etkili öneriler:

• Belirli aralıklarla kendi adınızı ve kullanıcı adınızı arayın; hangi içerikler görünür durumda canlı tutun ya da güncelleyin.
• Gizlilik ayarlarınızı kontrol edin: sosyal medya profillerinizin kimler tarafından görüntülenebileceğini bilin.
• Kendi içerik üretimiyle olumlu bir çevrim içi profil oluşturun; eski ve sizi yanlış tanımlayan içerikleri silme ya da görünürlüğünü azaltma imkânı arayın.

Ego searching ve ego surfing, dijital çağın birey için yüzleşme aracı oldu: 'Ben internette nasıl görünüyüm?' sorusu hem bireysel hem toplumsal düzeyde önem taşıyor. Akademik veriler, bu eylemin yalnızca meraktan öte bir itibar yönetimi, mahremiyet bilinci ve öz farkındalık göstergesi olduğunu ortaya koyuyor. Ancak bu sürecin akıllı ve dengeli yürütülmesi; yalnız merak noktasında kalmaması, kontrollü ve bilinçli adımlar içermesi gerekiyor. Dijital dünyada iz bırakmak kaçınılmazsa da, o izi takip etmek ve kontrol etmek sizin elinizde.