Küresel Sumud Filosu Aktivistlerinin Türkiye'deki Hukuki Süreci

Küresel Sumud Filosu Aktivistlerinin Türkiye'deki Hukuki Süreci

İstanbul - İsrail'in, uluslararası sularda alıkoyduğu Küresel Sumud Filosu'nda yer alan aktivistler, nihayet Türkiye'ye dönmenin rahatlığını yaşarken, beraberlerinde getirdikleri hukuki süreç de start aldı. İstanbul Havalimanı'nda coşkulu bir karşılama yaşayan aktivistler, süratle Adli Tıp Kurumu Başkanlığına sevk edildi.

Aktivistlerin Türkiye'deki Karşılanması

Küresel Sumud Filosu'nda 36 Türk ve 23 Malayalı aktivist dâhil olmak üzere 137 kişi, Türk Hava Yolları uçağıyla İstanbul’a ulaştı. Havalimanındaki sıcak karşılama esnasında Türkiye'ye döndüklerinden dolayı mutluluk gözyaşları döken aktivistler, ardından incelemeler için Bahçelievler'deki Adli Tıp Kurumu'na götürüldüler.

İsrail’in Saldırıları ve Sonrası

1 Ekim’de Gazze'ye insani yardım taşıyan Küresel Sumud Filosu, İsrail ordusunun müdahalesine uğrayarak alıkonulmuştu. Olayın ardından filodaki aktivistlere Türkiye’ye dönüşlerinde adli süreç başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, „Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi‟ne dayanarak gerçekleşiyor.

Adli Tıp Kurumu’ndaki Süreç

Türk vatandaşlarının uluslararası sularda alıkonulmasının ardından sağlık kontrolleri ve ifade işlemleri için Adli Tıp Kurumu’na getirilen aktivistler, Türk yetkililerin yakın denetiminde bulunuyor. Aktivistlerin ifadeleri, Başsavcılık tarafından görevlendirilen on savcı tarafından alınacak.

Destek Gösterileri ve Halkın Tepkisi

Adli Tıp Kurumu’nun önünde bir araya gelen vatandaşlar, olayla ilgili tepkilerini Türk ve Filistin bayrakları ile gösterdi. Kalabalık, otobüslerin geçişi sırasında tekbir getirerek İsrail karşıtı sloganlar attı. Bu toplumsal dayanışma, misafirperver Türk halkının Filistin davasına olan desteğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Uluslararası İzleyiciler ve İfade Süreci

Aslen Türk vatandaşı olmayan ve istemeleri durumunda ifade verebilecek uluslararası aktivistler, olayın sadece bölgesel değil, küresel bir öneme sahip olduğunun altını çizdi. Hukuki sürecin sonuçları, deniz hukuku çerçevesinde dünya genelinde ilgiyle izleniyor.