Son Dakika: Grinin Hüküm Sürdüğü Medyada Kayıp Gökkuşağı: Mehm - Özel Haber Haberi | Nirvana Haber
Piyasa verileri yükleniyor...

Grinin Hüküm Sürdüğü Medyada Kayıp Gökkuşağı: Mehmet Ali Birand

Yayımlanma Tarihi: 09 Aralık 2025 00:52 | Son Güncelleme Tarihi : 09 Aralık 2025 02:19 Özel Haber 17 görüntülenme
Grinin Hüküm Sürdüğü Medyada Kayıp Gökkuşağı: Mehmet Ali Birand
Spot

Bugün Birand'ın doğum günü. 'Sakın ha' diyerek bizi uyaran, en zor haberi bile bir dost sohbetine çeviren o üslup yok artık. Hatasız robotların çağında, onun kusurlarıyla güzel olan o halini çok özledik...

Bugün 9 Aralık. Türk basınının 'monşer'i, 32. Gün'ün ebedi kaptanı, Mehmet Ali Birand'ın doğum günü...

Eğer yaşasaydı, muhtemelen bu akşam bülteni açar, o meşhur renkli saatlerinden birini takar, gözlüklerinin üzerinden o hafif muzip bakışını atar ve 'Sevgili seyirciler' diyerek başlardı. Ve biz, dünyanın en karanlık haberini bile ondan dinlerken, o ekranın arkasında bizden, içimizden biri olduğunu bilirdik...

Peki, Birand'ı neden bu kadar derin bir özlemle anıyoruz?

Mesele sadece iyi bir gazeteci olması değildi. Şimdilerde de çok iyi gazeteciler var elbette ama bizim asıl hasret kaldığımız şey; kusursuzluk düşüncesine karşı net bir duruş!

Şimdiki ekranlar; hatasız diksiyonlu, mimiksiz, duygusundan arınmış, prompter'a sadakat yemini etmiş 'kusursuz' yüzlerle dolu. Birand ise kekelerdi, dili sürçerdi, bazen kelimeyi bulamazdı, canlı yayında rejideki arkadaşına seslenirdi ama gülerdi. O güldüğünde, stüdyonun o steril, buz gibi havası dağılır, içeriye hayat girerdi. Kendi hatasıyla dalga geçebilen bir özgüven, bugünün gergin ve kibirli medya ikliminde artık mumla aradığımız bir erdem.

O, Bir 'Ders' Değil, Bir 'Okul'du

Birand sadece bir gazeteci değil, bir okuldu. '32. Gün' jeneriği girdiği an, Türkiye'de hayat dururdu. 32. Gün; gazeteciliğin sadece Ankara kulislerinde fısıldaşmak olmadığını; sokağa inmek, savaşa gitmek, dünyanın öbür ucundaki liderin gözünün içine bakıp soru sormak olduğunu öğretti hepimize...

O, karmaşık dış politikayı, 'Perestroika'yı, Avrupa Birliği labirentlerini, köy kahvesindeki amcanın da anlayacağı bir dille, bir masal gibi anlatırdı. 'Monşer' lakabı takılan bir adamın, halkın diliyle bu kadar güçlü bir bağ kurabilmesi en net ifadeyle hem büyük bir kabiliyet hem de egolarından sıyrılmış bir 'insan' eylemidir...

Köprüleri Atan Değil, Kuran Gazetecilik

Ve en önemlisi; o bir köprüydü. Bugünlerde medya mahallelere bölündü. Herkes sadece kendi yankı odasında bağırıyor, kimse karşı tarafı duymuyor. Birand, toplumun en ucundaki fikirleri bile aynı masada, aynı saygı çerçevesinde konuşturabilen son kalelerden biriydi. Kimseyi ötekileştirmeden, sadece 'merak eden' bir çocuk heyecanıyla soru sorardı. Yargıç değildi, savcı değildi; sadece gazeteciydi... Yargılamazdı mesela...

Şimdi stüdyolar daha lüks, kameralar 4K, teknoloji devasa. Ama ruh eksik. O samimiyet, o 'Sakın ha' diyen babacan uyarı, o renkli saatlerin temsil ettiği yaşam sevinci eksik.

İyi ki doğdun Mehmet Ali Birand. Haberler artık çok gri, manşetler çok öfkeli. Ve biz, senin o 'meraklı' bakışlarını, grinin ortasındaki o rengarenk halini çok özledik.

Sahi, sen gidince buralar biraz fazla ciddileşti, biraz fazla asık suratlı oldu be Kaptan.

Yorumlar

Yorum yapmak için giriş yapmalısınız

Henüz hiç yorum yapılmamış

İlk yorumu siz yapın ve tartışmayı başlatın!

Reklam

Süper Lig Puan Durumu

1
Galatasaray
15 maç · 11G 3B 1M
36
2
Trabzonspor
15 maç · 10G 4B 1M
34
3
Fenerbahçe
15 maç · 9G 6B 0M
33
4
Göztepe
15 maç · 7G 5B 3M
26
5
Beşiktaş
15 maç · 7G 4B 4M
25

Bizi Takip Edin

NirvanaHaber, size daha iyi bir deneyim sunmak için çerezleri kullanır. Çerez Politikamızı okuyarak daha fazla bilgi edinebilirsiniz.